Sevde'nin Günlüğü

Yazmayı seviyorum…

Beğeni Kaygısı

Mart24

“Yazarken asla okuyucuyu düşünmedim. Kendi dilimi, metnini yaratmaktan başka; okuru eğlendirmeyi, kaç satacağımı, beğenilip beğenilmeyeceğimi, eleştirmenlerin hoşlanacağı gibi yazmayı falan hiç düşünmedim.”

Ne yürekli sözler Leyla Erbil’in söyledikleri! Kendi dilini, metnini yaratmaktan öte hiçbir çıkar gütmeyen, neredeyse ütopik denebilecek bir yazın şekli. Erbil’in sözlerinde saygı duyulası bir yücelik, yüreklilik ve tokgözlülük yatıyor aslında. Öyle ya yazma sürecinde anın sınırları içinde kalmayı başarıp noktadan ötesini düşünmemek kulağa geldiğinden de epey zor bir beceri. Ödülü ise kayda değer: yalnızca kendi için var olan, saf, cüretkar ve güçlü, çok güçlü bir yazı. Bu ödüle gerçekten sahip olabilen kaç kalem, kaç yazar vardır, kestirmek güç; tam anlamıyla bilmek ise—bana sorarsanız—olanaksız. Kendim için konuşmak gerekirse, okuru bir kez bile düşünmeden yazdığım bir yazı dahi olmadı, diyebilirim açıksözlülükle. Ancak çocukluktan beri süren yazma serüvenimde okur ve beğeni kaygısını kalemimin ucundan ta zihnimin berilerine kadar itelemeyi başardım. Boyutunu küçülttüm, sınırlarını daralttım ama yok edemedim; hiç yok edebilecek miyim peki? Belki yıllar geçtikçe kalemim piştikçe başaracağım bunu, belki de pek çoğumuz gibi hiç başaramayacağım.

24.02.13

Comments are closed.